-
1 commencer
Iv tbaşlamakIIv i1 débuter başlamak◊Le procès commence. — Dava başlıyor.
2 commencer à -(y)e başlamak3 commencer par -(y)le başlamak -
2 se remettre
v pr1 se replacer yeniden yerleşmek2 se remettre à qqch bir şeyi yeniden yapmaya başlamak◊Elle s'est remise au travail. — Bayan işe yeniden başladı.
3 iyileşmeye başlamak◊Il s'est remis très vite. — Bay çok çabuk iyileşti.
-
3 engager
См. также в других словарях:
başlamak — e 1) Bir işe girişmek, harekete geçmek Şairliğe on sekiz yaşında gazel ve rubailerle başlamıştı. H. Taner 2) nsz Çalışır, işler, yürür duruma girmek Bundan başka evlenme hayatı da oldukça başarılı başladı. H. E. Adıvar 3) Olmak, oluşmak, ortaya… … Çağatay Osmanlı Sözlük
sıfırdan başlamak — en baştan, hiçbir şeye sahip olmadan bir işe girişmek Sıfırdan başladım, lisede kitabım, tıbbiyede beyaz gömleğim yoktu, bu ev, Ihlamur daki klinik, altımdaki araba, hepsini ben yaptım. A. İlhan … Çağatay Osmanlı Sözlük
MÜBAŞERET — Bir işe girişmek. Bir işe başlamak. * Karşılaşmak. * Başlamak ve devam etmek. * Temas etmek, dokunmak. * İnsanın derisinin, başkasının derisine dokunması … Yeni Lügat Türkçe Sözlük
TASADDİ — Bir işe başlamak. * Taarruz etmek. * Yüz döndürmek. * Tesadüf etmek. * Vuku bulmak … Yeni Lügat Türkçe Sözlük
oturmak — e 1) Vücudun belden yukarısı dik duracak biçimde ağırlığı kaba etlere vererek bir yere yerleşmek Bir sandalyenin üzerinde oturmuş, önüne bakıyordu. S. F. Abasıyanık 2) nsz Bu biçimde yerleştiği yerde kalmak Bakın, hikâye zordur, acımasız ve… … Çağatay Osmanlı Sözlük
kapı açmak — 1) (bir şeyden) bir şeyin sözünü etmek veya bir işe başlamak 2) (bir şeyden) pazarlığa çok yüksek bir fiyatla başlamak … Çağatay Osmanlı Sözlük
tutuşmak — e 1) Birbirini tutmak, birbirine ilişip dokunmak 2) Bir işe başlamak, girişmek İki ordu bir harbe daha tutuştular. F. R. Atay 3) nsz Yanmaya başlamak, ateş almak Bu fenerleri birbirine bağlayan çiçekli askılardaki küçük lambalar tutuştu. H. C.… … Çağatay Osmanlı Sözlük
temel atmak — 1) bir yapının temellerini yapmaya başlamak 2) herhangi bir işe başlamak, girişmek, bir şeyin gelişmesine, büyümesine sebep olmak … Çağatay Osmanlı Sözlük
şeytanın bacağını (veya ayağını) kırmak — 1) herhangi bir sebeple yapılmayan bir işe başlamak veya gidilmeyen bir yere gitmek 2) uğursuzluğu, şanssızlığı, aksiliği yenmek … Çağatay Osmanlı Sözlük
aylığa geçmek — 1) çalışması karşılığı olarak her ay belirli bir para alınacak bir işe başlamak, maaşa geçmek 2) gündelikten veya ücretten kadroya geçmek … Çağatay Osmanlı Sözlük
KAVM — (Kavim) Bir peygambere tâbi ve bağlı insan topluluğu. Aralarında dil, âdet, örf, kültür birliği olan cemâat, topluluk. Millet. Bir işe başlamak. * Pazar kurmak. * Müşteri ile anlaşmak … Yeni Lügat Türkçe Sözlük